7 Mayıs 2014 tarihinde, Cezayir Toplantı salonunda Aris Nalcı ve Serdar Korucu’nun yazmış olduğu ;
Gerçek anıların bir araya getirildiği bu bellek çalışmasında, büyük felaketten kurtulan Ermeniler’in, kendilerini kurtaran Türkler’in İsimlerini saygı ile andığını belirten Nareg, Türkiye ve Ermenistan arasındaki kapalı sınıra rağmen iki ülke arasındaki diyaloğun arttırılarak karşılıklı güven duygusunun oluşturulması gerektiğini; Ermenistan Ermenileri olarak Türkleri düşman olarak görmediklerini ve sorunun devletler arasında çözülmesi gerektiğini iletti. Ayrıca diyaloğun artırılması için de Ermenistan’da da yüz yıllık tabuların yıkıldığı noktasına vurgu yaptı. 100 Yıl kitabının buzları eritmek adına yapılmış bir eser olduğunu söylerek sözü Aris’e bıraktı.
Anadilde konuşmanın önemini belirten Aris, kitabın Türkçe, Ermenice ve İngilizce dillerinde baskılarının olduğunu hatırlattı. Bu proje kapsamında birçok gazete ile de irtibat kurulduğunu; Radikal, Yurt, Zaman, Evrensel, T24 gibi gazetelerde bu anıların yayınlandığını, internet ortamında okurların bu yazılara yaptığı yorumlarda, sevgi sözcükleri bulunduğu kadar küfürlü sözcüklerin de yayınlandıkları dönemde web sitelerinde yerlerini aldığını söyledi. Aris daha sonra çok önemli bir noktaya da değindi. Ermeniler Türkler tarafından kurtarıldı, evet ama Türkler bu Ermeniler’i kimlerin elinden kurtardı. Ayrıca yetim Ermeni çocuklarını kurtaran bu ailelerin öz çocukları, yetim üvey kardeşleri hakkında neler hissediyorlardı sorusu da Aris’ten geldi ve araştırılması gereken bir konu olarak zihinlerimizde derin bir iz bıraktı.
Daha sonra 100 Yıl kitabının çevirmeni Lilit Gasparyan söz aldı. Bir Kayseri gezisi sırasında, milliyetçi yönü ağır basan bir kişi yanına gelip “Kayseri’de bu işi iyi yapmamışız, öyle bir yapacaktık ki siz bile kalmayacaktınız” dediğini söyledi. Lilit de Türkler’i düşman olarak görmediklerine vurgu yaptı. Türkiye tarafından da adil hafızanın önemine dikkat çekildiğini ancak Türkler tarafından “Elimiz havada kalıyor” tezinin savunulduğunu; bu kitap ile aslında o elin havada kalmadığının gösterildiğini belirtti. Siz bizi katlettiniz, ama içinizde iyi insanlar var ve “Soyumuz bu iyi insanlar sayesinde devam edebildi”. Ayrıca bir diğer değindiği önemli nokta da aslında 24 Nisan 2015 tarihinin bu konunun kapanış tarihi değil ve asıl hikayenin yeni başladığı tarih olmasıydı.
Aris tekrar söz aldı ve
32 kişiydi hayatta kalan ancak içlerinde birisi geçen aylarda Marsilya’da hayata gözlerini yumdu. Aris kaybettiğimiz bayanla Fransa’da Ermeni Soykırım tasarısı 98’e 97 oyla kabul edildiği zaman iletişime geçme fırsatı olmuş. Tasarı geçti bu konuda ne düşünüyorsunuz diye sormuş ve gerçekten çok dokunaklı ve yürekli bir cevap almış. “Ben 8 yaşında tecavüze uğradım. Avrupa bu sırada neredeydi. Bu yaşananların soykırım olup olmadığına Avrupa mı karar verecek” demiş. Daha sonra kapamak üzereyken telefonu, Aris ile selam yollamış: “Türkiye’deki Türklere sevgimi ve saygımı gönder. “
100 Yıl kitabını daha önce de belirttiğim gibi Ermeni Kültür ve Dayanışma Derneği’nden temin edebilirsiniz. İki ülke arasında diyaloğu artıracak bu tarz kitapların sayısının önümüzdeki dönemde artmasını bekliyoruz.
Ardziv Makriküği
Kitap Siparişi için Ermeni Kültür ve Dayanışma Derneği İletişim Bilgileri :
Adres: Hüseyinağa Mah., İstiklal Cad., Sahne Sok., No: 5A D:5 34430 Balıkpazarı Beyoğlu / İstanbul
Telefon: 0212 245 79 91
E-mail: info@ermenikultur.org
Not : www.ermenikulturu.com web sitemizin, Ermeni Kültür Derneği ile bağı bulunmamaktadır.