Bu dünya’da 1915’ler hiç son bulmayacak mı? Dünya’ya barışın egemen olması bir hayal midir?
Bu hafta başında, IŞİD ile ilgili bir haber gündeme bomba gibi düştü. IŞİD’in , Rojova’da Süryanilerin yaşadıkları köyleri ele geçirdiği ve 90 Hristiyan Süryani’yi kaçırdıkları bilgisini aldık. Daha sonra Kaçırılan Süryani’lerin sayısını 150 olarak duyduk. Bir ara 90 kişi değil 90 aile IŞİD’in elinde olduğuna dair haberler çıktı. Dünya nereye gidiyor. Varılmak istenen nokta Dünyadaki ekonomik durgunlukla beraber çıkarılacak bir dünya savaşı ile yeni ekonomik fırsatlar mı yaratmaktır?
Cumartesi günü Mardin Mor Gabriel Manastırı ve Turabdin Süryani Metropoliti Timotheos Samuel Aktaş, Birleşmiş Milletleri, Koalisyon güçlerini ve demokrasiye inanan tüm halklardan yardım talebinde bulundu. Yaptığı yazılı açıklamada Süryani köylerinde evlerin ve kiliselerin yakıldığının ve 200 Süryani’nin IŞİD’in elinde olduğu bilgisini verdi. Metropolit Aktaş’ın açıklaması :
“Yüzyılımıza kara bir leke olarak düşen IŞİD vahşeti, Ninova, Şengal, Kerkük, Kobane etnik temizliğinden sonra gözünü bu kez Suriye’de Habur Nehri boyunca uzanan Süryani köylerine dikmiştir. 23 Şubat 2015 sabahı başlayan ve halen devam etmekte olan saldırıların ardından, IŞİD terörü bölgede bulunan köylerin bir kısmını işgal etmiş, halkını savunanları şehit etmiş, evleri ve kiliseleri yakıp yıkmış ve saldırılardan kaçamayan 200 den fazla Süryanimizi kaçırıp rehin almıştır. Rehin alınan insanlarımızın hayatları için endişe duyuyor, başta BM olmak üzere, koalisyon güçleri ve demokrasiye inanan tüm halklardan ve yönetimlerden, bu masum insanların biran evvel serbest bırakılmaları için yardım, dayanışma ve destek vermelerini bekliyoruz. İnançlarını ve anavatanlarını terk etmedikleri için yapılmış bu ve buna benzer tüm menfur terör olaylarını şiddetle kınarken, halkların bir arada yaşama iradesine ve barışa olan inancımızı tekrarlıyoruz. Habur’da şehit düşenleri rahmetle anıyor, evlerini ve köylerini terk etmek zorunda bırakılanlara Tanrı’dan metanet ve en kısa zamanda topraklarına geri dönüş niyaz ediyoruz.”
Demokrat Haber gazetesinden Hrant Kasparyan’ın haberine göre ; Ermenistan Olağanüstü Haller Bakanlığı Göçmenlik Dairesi Başkanı Gagik Yeganyan, anayurtlarını terk etmek zorunda bırakılan ve mülteci konumuna getirilen Suriyeli Süryanilerin Ermenistan’a kabul edileceğini açıkladı. Ermenistan’ın başkenti Yerevan merkezli Armenpress Ajansı’nın haberine göre, Ermenistan’daki Süryani toplumu temsilcileriyle bir araya gelerek basın toplantısı düzenleyen Yeganyan, ülkesinin Suriye ile sınırı bulunmamasından ötürü kaynaklanabilecek sorunlar dışında, Asuri ve Süryanilerin Ermenistan’a kabul edilmesinde hiçbir engel bulunmadığını söyledi. Ermenistan’a yerleşmek isteyen Suriyeli Asuri-Süryanilerin, Ermenistan sınır karakollarına bildirmeleri halinde derhal kabul edileceklerini duyuran Yeganyan, Ermenistan Cumhuriyeti yasalarına göre, milliyet ya da cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin her insanın yaşam hakkının Ermenistan’da güvence altında olacağını ifade etti.
Burada biz de bir yorumda bulunmak istiyoruz. Süryaniler tarih boyunca hakettikleri bir devlete maalesef sahip olamamışlardır. Anayurtları olan Anadolu’nun bu topraklarından da kısmi olsa da sürülmüşlerdir. Tutunabildikleri Suriye topraklarında da varlık mücadelesi vermektedirler. 35 Asuri Süryani Keldani Köyü’ndeki Süryani halkı için bu saldırı ilk değildir. 1915’de Hakkari’de yaşayan halk soykırıma(Seyfo) maruz kalmış. 1924 yılında Irak’a sürgün edilmiş ve 1933’de Irak’da Simele katliamı ile tekrar soykırımı yaşamıştır. 1933 sonrasında bu defa Suriye’ye göç etmişlerdir. Bu yaşanan soykırımlar nedeniyledir ki Süryaniler artık yönlerini Irak, Suriye gibi ülkelere değil, kendilerini de davet eden Ermenistan’a çevirmelidirler. Diğer bir seçenek ise Lübnan olabilir. Rotalarını bu iki ülkeye çevirip yerleşik düzenli hayatlarını buralarda kurmalılar. Bilindiği gibi Lübnan Cumhurbaşkanı Maruni’dir. Maruni Kilisesi 7. yüzyılda Süryani Ortodoks Kilisesinden ayrılan Katolik Kilisedir. Lübnan anayasasına göre cumhurbaşkanının Maruni olma zorunluluğu bulunmaktadır.
Beyrut Antilyas’ta bulunan Kilikya Ermeni Katolikosluğu, pazartesi günü başlayan ve üç bini aşkın insanın mülteci konumuna getirildiği IŞİD saldırılarını kınadığını açıkladı. Lübnan Süryanileri Ruhani Önderi Başepiskopos George Saliba ile görüşerek bölgede saldırı altındaki Süryani toplumu hakkında bilgi alan Kilikya Katolikosu I. Aram, saldırıları kınadıklarını belirterek Hıristiyan toplumların dayanışmasının kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.
IŞİD ile yaşanan çatışmalarda, Kürt güçleri ve Süryani Askeri Meclisi(MFS) Süryani köylerini korumaya çalışıyor. MFS’ten de bugüne kadar 9 asker şehit oldu. Şehit olan askerler arasında Süryani-Ermeni Joseph Hrant Maffi adlı bir savaşçı da bulunuyor. Kaçırılan Süryaniler’in akıbeti henüz netlik kazanmamış olmakla beraber, temennimiz tırnaklarına bile zarar gelmeden bu kadim halkın kurtulmasıdır. Önümüzdeki günlerin daha huzurlu olması ve barış dolu bir dünyada insanların birlikte yaşayabilmesi temennisi ile…
Ardziv Makriküği
Kaynak: http://www.demokrathaber.net/dunya/ermenistan-suryanileri-kabul-etmeye-haziriz-h45553.html
Kaynak 2: www.suryaniler.com