Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/howtdfiw/ermenikulturu.com/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2854

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/howtdfiw/ermenikulturu.com/wp-content/plugins/revslider/includes/operations.class.php on line 2858

Warning: "continue" targeting switch is equivalent to "break". Did you mean to use "continue 2"? in /home/howtdfiw/ermenikulturu.com/wp-content/plugins/revslider/includes/output.class.php on line 3708
Mıgırdiç Margosyan ve Kompozisyon Yarışması - Ermeni Kültürü
1915 Soykırım Kitapları Listesi
03/05/2015
Hagop Baronyan ve Yervant Odyan
30/05/2015

Mıgırdiç Margosyan ve Kompozisyon Yarışması

Güneşli bir İstanbul gününe uyandık bugün. Yaza doğru yaklaşırken her geçen gün havalar biraz daha ısınıyor. Bu güzel günde sizler henüz kendinizi dışarlara atmadan, araştırmalarımız sırasında rastladığımız Mıhkitaryan Derneğinin düzenlediği Kompozisyon Yarışması hakkında San dergisinde yayınlanan yazısının çevirisi ile karşınızdayız. Yazıyı enteresan kılan ise Ermeni lise öğrencileri arasında düzenlenen bu kompozisyon yarışmasında ikinci olan kişi. Yarışmanın ikincisi Aras Yayıncılık’tan yayınlanan 11 kitabı ile değerli yazarımız Mıgırdiç Margosyan. Yarışmanın jüri üyeleri ise değerli yazarlarımız Marmara Gazetesi baş yazarı Rober Haddeciyan, Yervant Gobelyan ve büyük şair Zahrad.

Kompozisyon Yarışması

Derneğimiz bu sene yine lise öğrencileri arasında komposizyon yarışması düzenlendi. Yarışmaya 19 kız ve erkek öğrenci Esayan, Getronagan, Mıhkitaryan okullarının lise sıralarından yarışmaya katıldılar. Konu daha önce aynı yarışma için seçilen juri tarafından bu şekilde. “Her öğrenci kendi sevdiği bir arkadaşı hakkında konuşacak, o arkadaşı ile aralarında hatıra sayılabilecek olayları ve kendisine neden arkadaşının sevimli geldiğini anlatacaktı.”  Başlık seçimi özgür bırakılmıştı.

Jüri üyeleri Byn. Sirvart Gülbenkyan, B.B. Dr. K. Kevorkyan, Yervant Gobelyan, Rober Haddeciyan ve Zahrad, geçen seneki dil, dilbilgisi ve kompozisyon açısından sonuçların daha fazla memnun edici olduğunun altını çizdiler. Okurlarımız bu yarışmanın bu sene derneğimiz tarafından üçüncüsünün düzenlendiğini hatırlıyorlardır. Henüz en iyi sonucu yarışmanın ilk düzenlendiği sene 1954-1955 döneminde. Kompozisyon yarışmasında dereceye girenler jüri üyeleri tarafından aşağıdaki sırada belirlendiler.

1. Byn. Hilda Kalfayan – Esayan Okulu 11. sınıf

2. Bay Mıgırdiç Margosyan – Getronagan Okulu 11. sınıf

3. Bay Jirayr Sertelyan – Mıhkitaryan Okulu 10. sınıf

Ayrıca Jüri Özel ödülü almaya hak kazanan yazılar :

Mıgırdiç Margosyan ve Kompozisyon Yarışması

Mıgırdiç Margosyan ve Kompozisyon Yarışması

Byn. Arşaluys Dzulikyan (Esayan Okulu – 9. sınıf) ve Bay Varteres Karagözyan (Getronagan Okulu – 11. sınıf). Aşağıda dereceye giren kompzisyonları yayınlıyoruz.

Birincilik Ödülü : Hilda Kalfayan (Esayan Okulu 11. sınıf)

Enerjik

Dışardan izlenme durumunda, birbirinden bölümlerle ayrılmış karanlık dehlizler. Bazıları büyük, diğerleri küçük, uzun yada geniş, hiç fark etmez. Önemli olan şudur ki hepsi de aynı katın ayrı ayrı odalarıdır. Bu dehlizleri bütün milletlerden, bir çok liseli kiralamışlardır. Bunların arasında hiçbir iletişim bulunmuyor. Herbiri kendi işi ile meşgul oluyor, aynı zamanda komşularını bile tanımıyorlar. Aynı duvarlar, tavan veya tahta zemin orada bulunanların ruhlarını birleştirememiştir. Her kişi kendi içine çekilmiş, kendini ilgilendirmeyen şeyler ile bağını koparmıştır.

Geçen sene böyle bir yerde yaşıyordum. Etrafımdakilerin bu alışmadık hallerine alışamamıştım. Benim için aynı çatının altında bu kadar yakın bulunan insanların, birbirinden bu kadar uzak durmayı becerebilmelerini  düşünmek, imkansızdı. Yakınlık içinde uzaklık…

Ancak komşularımdan birisini tanıma şansım oldu. Parlak bir yüzü vardı ki sanırsınız cilalanmıştı. Yüzünü açık sarı saçlar çevrelemişti. Belki de bunların gölgesi yüzün derisini bu kadar parlak yapıyordu. Kim yüzüne baksa, ilk bakışta kendi silüetini karşısındakinin yüzünde bulduğunu etkisini hissederdi. Mavi gözleri oyuklar içine kazılmıştı. Ağzı bu şaşı eden bezaylığın içinden ortaya çıkan tek renkli et parçasıydı.

Zamanla anladım ki akıllı, düşünceli, çalışkan, fedakar bir arkadaştı. Gün geçtikçe birbirimizde daha çok yakınlaştık. Neşeliydi ve enerjik, bana kendisiyle cesurca konuşma fırsatını verirdi. Kişisel veya sosyal acılar ve endişeler özünde yar almazdı. Sanırsın ki bunları o kadar büyük karnı içinde örtbas ederdi. Birşey anlattığı zaman hindinin ayağına benzeyen elleri ve parmakları asla rahat durmazdı. Bu insan canlısı ve aceleci yapısını gösterirdi. Her bir sözünü beni kırabilir endişesiyle tartar ve öyle söylerdi. Ağzındaki duyarlı kefeyi görmek için boşuna arardım. Sert yapısı içersinde bu kadar ince bir ruha sahip olduğunu hayal edemezdiniz. Aksine hayatın çeşitli yönlerinde kendini gösterirdi.

Epeyce uzun kolları ve aynı oranda kısa bacakları vardı. Kafasının üstünde kendisini izlediğinizi ve bu sebeple bacaklarını göremediğinizi sanırdınız. Bu yüzden kısacık ayaklı, ortası geniş bir sobaya benzerdi. Belirsiz bir olay ağzının etrafında geniş çukurlara ve anlında kırışıklıklara neden olurdu. böylelikle buruşturulmuş bir kağıda benzerdi. Akşam okuldan dönüşte, ayağını gözüne (odasına) atar atmaz huzur bulurdu. Bu anda yüzünün daha fazla parladığını düşünürdünüz. Odasının neden bu kadar karanlık olduğu için şaşırmamak gerekirdi. Şüphesiz yüzüydü ki magnetik kuvvetle bütün parlaklığı toplamıştı. Ne zaman ki gidecek bir yeri olsa o kadar acele ederdi ki durmadan, tavuk gibi başını öne ve arkaya sallardı. Merdiven çıktığında nefes nefese kalırdı. Bu görüntüsüyle özellikle karlı günlerde mangala benzerdi. Bütün hareketlerimi ve başıma gelen üzüntülü ve mutlu olayları yakından takip ederdi. Vay ki birisi beni yaralamaya cesaret etsin. Tereddüt etmeden elle ayakla olayın içine girer ve açıkyüreklilikle beni korurdu ki onu sevmemek imkansızdı. Gitgide cana yakınlığını ve enerjisini en soğukkanlılara bile geçirdi. Odalarımızın duvarları nasıl ki odalarımızı birleştiriyordu, o da herkesin ruhunda bir köprü oldu ve onları birleştirdi.

Mıgırdiç Margosyan

İkincilik Ödülü : Mıgırdiç Margosyan – Getronagan Okulu 11. sınıf

Arkadaşım

18 yaşındaki bu arkadaşımız, sınıfının romantik şairi olarak adlandırıldı. Çünkü narin yapısı ve uzun boyu bu ünvana uygundu. İşte bu şair ünvanı gerçekten arkadaşımızı romantik düşüncelere daldırdı ve onun düşünceleri üstünde etkisi oldu.

Her yönüyle fikirlerimizi savunan bu arkadaşımız kısa zamanda romantik şair düşüncelerinin rolüne büründü ve düşüncelerimize ters bir konum aldı. Gerçi biz bu ünvanı arkadaşca eğlence olarak kendisine bahşetmiştik, fakat artık o gerçekten bir şair olmuştu. Realist fikirlere sahip olan bir sınıfta romantik fikirlerin hizmet eden bir şair…

Romantik düşünce dış görüntüsünün üstünde de etkisi oldu ve yenilikleri görünür kıldı. Düğmesiz gömlekler giyinmeye başladı. Kıravatını bir kenara attı, saçlarını uzattı, müdüriyetten saçlarını kesmesi dikte edilene kadar uzattı… Ayakkabıları artık iki veya üç günden boyanmıyordu. Pantolonu romantik düşüncelere kurban gitti… Çünkü artık sık sık ütülenmiyordu.

Ancak romanitik bir şair olduğu için, O çaresiz bir hastalığa düşüp, eziyet çekmeliydi… Ve işte genç beyni ona da bir çözüm buldu; yürüdüğü sırada hep eğilerek yalandan bir hastalık icat etti…

Sınıfın en arkasında bir sıra bulunurdu. Arkadaşının yanından kalktı ve o sıraya oturdu. Artık sınıfta bağarmıyordu. Her zaman sessiz bir yürüyüşle geçerdi sırasının önüne, her zaman elinde bir kalem ve kağıt parçası bulunurdu. Şiir yazardı ve şiir yazardı…

Հայերէն Բառեր – Ermenice Kelimeler

ահաւասիկ – işte
անտարակոյս – şüphesiz
բազմազան – çeşitli
բուխերիկ – mangal
եռանդուն – enerjik
խոհուն – düşünceli
խոռոչ – çukur, oyuk
հակադրութիւն – aksine
հնդկահաւ – hindi
մատղաշ – genç
մխրճիլ – gömülmek 2) batmak
ներհակ – ters
նժար – kefe
պատեհութիւն – (առիթ) fırsat
պարտկել – (ծածկել) saklamak, örtbas etmek
ջնարակ – cila
ջանասէր – çalışkan
ստէպ -sık sık, çoğunlukla

Mıgırdiç Margosyan Hakkında

Mıgırdiç Margosyan

Mıgırdiç Margosyan

23 Aralık 1938’de Diyarbakır’da, Hançepek Mahallesi’nde (Gâvur Mahallesi) doğdu. Eğitimini Süleyman Nazif İlkokulu, Ziya Gökalp Ortaokulu, daha sonra İstanbul’daki Bezciyan Ortaokulu ve Getronagan Lisesi’nde sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi.

1966-1972 yılları arasında Üsküdar Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi’nde müdürlüğün yanı sıra felsefe, psikoloji, Ermeni dili ve edebiyatı öğretmenliği yaptı. Daha sonra öğretmenliği bırakarak ticarete atıldı. Edebi çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Marmara gazetesinde Ermenice öyküleri yayınlandı.

Mıgırdiç Margosyan Kitapları

Derleyen ve çeviren : Ardziv Makriküği
Not: bu yazımızla ilgili ilerleyen günlerde takipçilerimize iki küçük süprizimiz olabilir.
Kaynak : San Dergisi 8.yıl Sayı:8-9 (80-81) -1955-

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir