Sevan Nişanyan, 21 Aralık 1956 yılında dünyaya gözlerini her konuya muhalif olarak açtı. Sevan Nişanyan’ın 60. doğum günü kutlamasında bizler de bulunma şansına eriştik. Çarşamba günü tekrar cezaevine dönecekti. Doğum gününde Sevan’ı en yakın arkadaşları, dostları, sevenleri yalnız bırakmamışlardı. Başta Ali Nesin ve Osman Kavala olmak üzere Hasan Cemal, Cengiz Aktar, Pakrat Estukyan, Sırrı Süreyya Önder, Garo Paylan, Ayşe Hür, Arsen Avagyan, Asaf Savaş Akat doğum gününde göze çarpan yazın insanları, akademisyenler ve siyasilerdi.
25 Aralık tarihli Hürriyet Gazetesi’inde Ahmet Hakan’ın köşe yazısında Sevan Nişanyan’ın 60. doğum gününü nedeniyle doğum gününde dansöz oynatıldığına dair haberlere değinmiş.
Silopi yanarken, Cizre ağlarken, Sur göçerken, Nusaybin kahrolurken Sevan Nişanyan dansöz oynatmış.
Bizzat doğum gününde bulunan bir kişi olarak, Sevan Nişanyan’ın doğum günü etkinliğini sadece dansözün bulunduğu kısma indirgemek açık bir oportünistlik olarak değerlendiriyorum. Sevan Nişanyan 2 senedir bulunduğu parmaklıklar arkasından 3 günlüğüne şartlı olarak bırakılmıştır. Sanmıyorum ki kendisinin 60. doğum günüme dansöz getirin gibi bir talebi olsun. Muhtemelen doğum gününü düzenleyen kişiler tarafından küçük bir sürpriz olarak çağrıldığını düşünüyorum.
Dansözün toplam 10-15 dk kalmadığı bir etkinliği, sadece dansöz ile anmak manidar değil mi?
2 senedir yattığı hapis dolayısıyla zaten sosyal bir ortamda bulunmaktan mahrum kalan Sevan, tanısın tanımasın bütün davetliler ile tek tek sohbet etme nezaketini göstermiş ve geldikleri için teşekkür etmiştir.
İsterdim ki keşke Ahmet Hakan, Sevan Nişanyan’ın görünürde suçlandığı, 2 Ocak 2014’ten bu yana kendisini hapiste tutan SİT alanına inşaat yapmak suçundan Türkiye’de başka kimlerin yattığını ve yatmadığını araştırsaydı. Sevan gibi önemli bir “Dil Bilimci” hazır dışarı çıkmışken, Sevan’ı nasıl kurtarabiliriz, Bürokrasiyi nasıl aşabiliriz diye düşünmesi veya en azından kendisiyle röportaj yapmak için buluşma talep etmesi sizce de daha hoş olmaz mıydı? Böylelikle Sevan’ın da Silopi, Cizre, Sur, Nusaybin hakkında düşüncelerini de sorma şansı olurdu. Ayrıca yazısının ortasında Ahmet Hakan “Erdem ile Can 30 Gündür Tutuklu” resmini ekleyip, Nişanyan’ın 2 senedir hapiste yatmasına ve daha bir 11 sene hapis yatacak olmasına değinmemesi de ironik olmuş. Bu arada son günlerde hapishanelerin dolup taştığına dair haberler yine medyanın gündeminde 2008 de 90bin kişi hapiste iken 2015 te bu rakam 170binleri geçmiş. Ufukta belki de şartlı salıvermeler söz konusu olabilir. Umarız Sevan Nişanyan da böyle bir durumdan faydalanabilir.
Bir de unutmadan Garo Paylan kutlamaya geldiğinde dansöz çoktan gitmişti…
1967 yılında Milliyet gazetesinin Türkiye’deki tüm liseler arasında düzenlediği bilgi yarışmasında Türkiye birincisi olduktan sonra yarışma ödülü olarak Işık Lisesi’nde burslu olarak okumaya başladı. Daha sonra Robert Koleji bitirdi. Yale’de felsefe, Columbia Üniversitesinde ise Siyaset Bilimi okudu. 1984 yılında Commodore 64 bilgisayarları Türkiye’ye ilk getiren kişi oldu ve Türkiye’nin ilk popüler bilgisayar dergisi Commodore’u kurup, dergide aynı zamanda yazılar yazdı. Şirince’de yaptığı muhteşem binalar ile tüm Türkiye’nin gözü bir anda Şirince’de oldu. 2007 yılında Şirince’de Matematik Köyü’nü kurdu. 2012 yılında Kaya Mezarı ve Tiyatro Medresesini açtı. Bu ve yaptığı diğer binalar yüzünden Ocak 2014’ten beri hapiste olan Sevan, sırasıyla Torbalı, Buca kapalı cezaevi, Aliağa/Şakran cezaevlerini dolaştı. En son Aydın-Yenipazar cezaevinde bulunuyor. Ek bir ceza gelmezse 11 yıl daha hapiste yatacak.
Son olarak sizlerle Sevan Nişanyan’ın doğum günü konuşmasını paylaşmak istedik.
1 Comment
Ali Nesin ve Sevan Nisanyan’?n y?llarca tart?st?klar? ‘ideal egitim mekan? nas?l olmal?’ sorusuna pratikte yan?t verdikleri koyun fikrinin dogmas?nda Aziz Nesin ‘in bir matematik enstitusu kurulmas? yonundeki vasiyeti de onemli yer tutar.