Bedros Hallacyan Efendi ve Haydarpaşa Garı
12/09/2014
Katolik Ermeni Milleti ve Milli Piyango
26/09/2014

Ermeni Milleti mi yoksa Ermeni Cemaati mi ?

Jamanak gazetesinin Ermenice olarak yayınladığı, gazetenin kurucularından olan Misak Koçunyan’ın 1908-1913 yılları arası kaleme aldığı Jamanak gazetesindeki makalelerden oluşan kitabın ismi Günlük Düşünceler -Orvan Mdadzumner- .
Torun Ara Koçunyan ve arkada dedesi Misak Koçunyan’ın büstü, önünde Jamanak gazeteleri

Kitabı okurken Misak Koçunyan’ın çok enteresan bir makalesine rastladım.
Ben de blog yazılarımda kimi zaman Ermeni Cemaati yazıp, kimi zaman biz bir cemaat değiliz diye düşünüp, Ermeni milleti olarak düzeltiyorum, kimi zaman da belki Ermeni cemaati yazıp o şekilde yazımı tamamlıyorum. Tabii ki Ermeniler olarak biz bir Cemaat değil Milletiz. Bu kadim topraklarda kah Bizanslılarla komşu olduk , kah Perslilerle savaşıp topraklarımız için can verdik, kah Osmanlı vatandaşı olup Millet-i Sadıka (Sadık Millet) olduk .

Bugün cumhurbaşkanını veya başbakanı, Patrik (maalesef şu an Patrik vekili ziyaret edebiliyor) ve Sivil temsilcilerimiz ziyaret ettiklerinde, televizyondaki haberlerde karşılaştığımız spikerin anonsu,
Patrik vekili Aram Ateşyan ve Ermeni cemaati liderleri Cumhurbaşkanımızı ziyaret etti şeklinde oluyor. 1912 yılında Misak Koçunyan’ın kaleme aldığı makaleyi okuduğumuzda Ermeni Millet’i iken nasıl Ermeni Cemaat’ine dönüştüğümüzü anlıyorsunuz.

Türk Dil Kurumu’nda da  millet ve cemaat kavramlarına bakış açısı ise şu şekilde ;
Millet : Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu
Cemaat : Bir dinden veya soydan olanların topluluğu

Bu topraklarda yaşayan Ermenilerin aynı dini paylaşıp bir araya gelen bir topluluktan ziyade ,
yüzlerce yıldır gelenek ve görenekleri yaşanmış bir tarihle birlikte Ermenice dili ile duygu ve düşüncelerini ifade etmiş bir Ermeni Millet’inden bahsetmek, daha doğru olacaktır.

Ardziv Makriküği

Misak Koçunyan’ın 7 Temmuz 1912 tarihli makalesinden…

Ermeni Milleti mi yoksa Ermeni Cemaati mi ?
Հայը Ազգ Է, Թէ Ժողովուրդ

Ermeni Patrikhanesi , der Arşaruni Sırpazanın Patriklik fermanını geri göndermişti .
Çünkü asırlardır, Fatih Sultan Mehmet’ten beri Ermeni Patrikliği için verilen fermanda,
“Ermeni Milleti Patriki” yazmaktaydı. Oysa  der Arşaruni Sırpazan için gelen fermanda
“Ermeni Cemaati Patriki” yazılıydı.
Belki de P. Tran’da  (tahminim P.Tran; Bab-ı Ali , çünkü Tur Ermenice kapı anlamına geliyor ve Bab-ı Ali’deki bab da kapı anlamına gelmektedir) bir ocak Osmanlı milletini oluşturan öğelerin duygularıyla oynamayı veya onlarda üzüntü yaratmayı kendine meslek edinmiş gözüküyor. Yönetim “Ermeni Cemaati” diyerek kazancı ne olur veya “Ermeni Milleti” dese ne kaybedecek?
Bu iki nitelendirme Ermeni Milletinin alın yazısında saç teli kadar bir etkisi olmaz. (!)
Böyle yersiz değişiklikler samimiyeti sorgulatıp, tebaa ; acaba hükümet böyle yeni bir ünvan vererek kendilerine karşı metazori bir amaç mı besliyor diye şüpheye düşer. “Cemaat” ve “Millet” değişikliğinin bakanlığın görüşü olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü bakalınlığın o kadar çok iç ve dış hayati sorunları var ki masasında , böyle akademik sorunlarla boşa vakit kaybetmetmeyecektir.
Arşiv sorumlusunun, sonucunu göz önünde bulundurmadan bilerek veya otomatik olarak Millet’in yerine  Cemaat yazdığını umut ediyoruz.  Eğer bütün bunlar bir tesadüf değil de bakanlık bu değişikliğe neden oldu ise bu ülkenin alın yazısı üstüne acı duymaktan ve üzülmekten başka bir şey yapamayız. İdarecilerin bu ülkenin öğelerinden birinin veya diğerinin hissettiği yersiz yaralar iyileştirmeden, Ermeni Milletini de yaralayıp soğutmuş olacaklar.

Bu nasıl bir siyaset bilimidir? Hükümet ne şimdi ne de gelecekte Ermeniye millet veya cemaat diyerek hiç birşey kazanamaz. Neden bu yersiz değişiklik yapılıyor ve yeni problemlere sebebiyet veriliyor.
Fatih Sultan Mehmet, toprakları geniş bu ülkeyi yenilmez kılıcıyla dize getirdiğinde siyaseti daha mı az biliyordu ki kendi tebaalarının Millet özelliklerini silip onlara cemaat demedi? Kendi tebaalarından Millet ünvanını silseler, yenilmez Fatih Sultan’a ve daha sonra gelen dünyayı titreten diğer Sultanlara kim karşı koyabilecekti. Ama bu büyük insanlar böyle küçük konular üzerinde düşünmediler. Kendi tebaalarının Millet oluşunu ve dinlerini hep korudular. Onlara verilen Fermanlarla Ermenilerin Millet olduğunu onayladılar. Patrikhanenin arşivlerinde daha önceki Patriklere verilen fermanlar özenle saklanmaktadır ve hepsinde Ermeni milletinin sadakatına ve samimiyetine inanarak “Ermeni Milleti Patriği” yazmaktadır.

Açık bir şekilde, o tarihlerde ülkeyi yönetenlerin önceliği kelime oyunu yapmaktansa ülkeyi idare etmek idi. Anayasanın ilanından bu yana Patrikhanenin Bab-ı Ali’ye ilettiği sorunlara ait önergeleri yan yana koysanız, Kumkapı’dan Bab-ı Ali’ye geniş bir yol yapılırdı. Bu sorunlardan hiç biri Patrikhane’nin isteği doğrultusunda çözülmediği gibi aynı yerinde de saymaktadır.
Güngörmüş eski bir kilise görevlisi bundan bir asır önce yaşanmış, Patrikhanenin sözünün geçtiği döneme dair bir anektot anlatmıştı. Van dolaylarında Ermeniler bir kilise yapmak isterler. Kürtlerin engelleri sayesinde inşaat ilerleyemez. Yörenin şikayeti üzerine dönemin Patriği, Veziri ziyarete gider. Patrik olanları vezire aktarır. Vezir anlattıklarında abartı olup olmadığını sorar. Patrik de bütün anlattıklarının gerçeği yansıttığını söyler. Bunun üzerine vezir, Van valisine bir bildirge gönderir.
Kilisenin bir an önce tamamlanmasını hatta askerlerin eli ile bu kilisenin inşaa edilmesini emreder.

Oturtuğu yerde yararsız ve anlamsız problemler yaratmak ve boş yere akılları karıştırmak yerine
işte yukarıdaki adalet ve iş bitiriciliği özümseyebiliriz. Konunun akademik boyutunu da araştırırsak sizce Ermenilerin Millet adlandırılmasını daha mı az adil buluruz? Millet olmanın sınırları nelerdir?
Millet çerçevesinde Ermeniler yeni yetme değildir. Büyük İskenderin zamanından önce başlayan tarihimiz bulunmakta ve İmparatorlar için basılmış paralarımız da değerli müzeleri süslemektedir.
Ermeni Milleti 1800 yıllık medeniyet hayatı ile övünebilir. Parlak edebi hayatını hadi bırakın, 1500 yıl önce bulunan harfleri bugün hala bir çok gelişmiş millette bile bulunmamaktadır. Çağdaş yaşam konusuna gelirsek de , çağdaş yaşam açısından da Avrupa medeniyeti ile aynı anda  gelişmektedir.
Dolayısiyle bütün şartları sağlayan bu millete, cemaat ünvanı vermenin nedeni nedir?

Misak Koçunyan
7 Temmuz 1912

Not : Makalenin tercümesi Ardziv Makriküği tarafından yapılmıştır. Yazı paylaşımlarında yazının Ermeni Kültürü blog sistemizden alındığını  belirtmenizi rica ederiz.
http://ermenikulturu.com/

Günlük Düşünceler -Orvan Mdadzumner-
(1908-1913)

Follow @ErmeniKulturu

2 Comments

  1. […] Daha önce kitaptan bir çeviriyi, Ermeni Milleti mi yoksa Ermeni Cemaati mi? başlıklı yazımızda paylaşmıştık. http://ermenikulturu.com/ermeni-milleti-mi-yoksa-ermeni-cemaati-mi/ […]

  2. […] piyangolar içinse Ticaret Bakanlığı aracılığı ile hükümetin iznine bağlanmıştır.   Ermeni Milleti mi yoksa Ermeni Cemaati mi ? başlıklı yazımızda da değindiğimiz gibi Cedide-i Havadis gazetesindeki ilanda da Ermeni […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir