20 Ekim Bartev Konseri
14/10/2014
Türkiye ve Ermeni Hayaleti
20/10/2014

Hüzünlü İnsanlar Topluluğudur Ermeniler

T24 bağımsız internet gazetesinde sabah Hasan Cemal’in yazısını okudum.
Kulesi top mermisi ile yıkılan kilisedeki sabah kahvesinde tüten acı hatıralar başlıklı yazıda,
14. yüzyılda yapılan Surp Giragos Kilisesi’nin kulesi 1915’te Nurettin Paşa’nın attığı toplar tarafından yıkılmış. 2001 yılında Hasan Cemal’in yolu Diyarbakır’dan geçtiğinde kiliseye uğramış. Kilisenin bahçesinde Anton -Antranik- dayı ile tanışmış. Eskiden papazın yeri olan iki göz odada yaşıyormuş.
“Buraların çocuğuyum ben. Herkes gitti, toprak oldu, bir ben kaldım” demiş. 2012 yılında ise Surp Pırgiç hastanesinde Anto dayı hayata veda etmiş.

 

Anto Dayı

 Hasan Cemal’in Objektifinden Anto Dayı

Hasan Cemal on gün önce tekrar Diyarbakır’da kiliseye uğruyor. Aram Kaçıkyan karşılıyor kilisenin bahçesinde, oturup kahve içiyorlar, sabah kahvesinde acı hatıralar tütüyor.
Aram mı? Aram, Lice’den göç eden bir Müslümanlaştırılmış Ermeni, Anto dayı kilisede bir oda veriyor kendilerine, gerçek adı Behçet. Yıllarca Ermeni olduğumuzu sakladık diyor.

Surp Garabet Kilisesi Çan Kulesi

Hüzünlü insan topluluğudur Ermeniler Türkiye’de

Kolu kanadı kırık kuşlar gibi. Kimi doğduğu Anadolu topraklarını mecburen terk etmiş, İstanbul’a gelmiş ama yine de doğduğu toprakların havasını soluyabiliyorken, kimi ise o kadar da şanslı değil 20 sene, 30 sene önce Fransa’ya, Almanya’ya göç etmiş veya daha kötüsü Amerika kıtasına; Arjantin, Amerika, Kanada’ya yerleşmişler. “Daha kötüsü” kelimeleri bu duyguları anlatmak için daha uygun geldi. Amerika’dan Türkiye’ye ulaşmak, özellikle eskiden daha da bir meşakatliydi.
Evet bu topraklarda yaşayan Ermeniler hüzünlüdür dedim. Bu yurt dışına göç eden Ermenilerin hikayelerini dinlerseniz bir çoğunun maalesef en yakınlarının cenazelerinde bile bulunamadıkları olmuştur. Analarının babalarının cenazelerine katılamamanın hüznünü taşırlar yüreklerinde.

Lise yıllarındaydık. 1915 tarihini konuşmak esas tabuydu Ermeni Lisesi’nde. Nasıl ki Türkiye’deki günümüz tarih kitaplarında Ermenilerden çok iyi bahsedilmezken, o dönem de Türk olan tarih hocalarımız konu “Doğu Cephesine” geldiğinde, “Bu konuyu işlemeyeceğiz arkadaşlar” der, bir sonraki konudan devam ederdik. Ermeni öğretmenlerimizle de 1915 aynı şekilde hiç konuşulmayan bir konuydu.
Bir gün Ermenice dersinde hiç unutmam, Tankaran kitabını işlerdik, öğretmene kitaptaki bütün konuların hüzünlü, şiirlerin insanın içini parçaladığını, hiç mi mutlu bir şey yaşamamış, yazmamış Edebiyaçılarımız dediğimde; öğretmenimiz “Mutlu bir anları olmadı ki” demişti.

Dönelim, Surp Giragos Kilisesi’ne,
Kilisemiz restore edilmiş durumda.
Bugün ise kilisede “Geleneksel Kahvaltı” düzenlenecek.
İnsanlar bu sevgi sofrası etrafında bir araya gelecekler.
Udi Yervant Abi de eminim kahvaltıda olacaktır.
Herkese iyi pazarlar.

Ardziv Makriküği

 

Surp Garabed Kilisesi

Hasan Cemal’in yazısı için : http://goo.gl/SOCIJG

Diyarbakır – Dikranagerd- Surp Giragos Kilisesi geleneksel kahvaltısından çok güzel karaler elimize uşaltı.
Bu güzel fotoğraflar için Melki Girbuş’a çok teşekkür ederiz.

 

Surp Giragos -5

Udi Yervant ve Melki Girbuş

Surp Giragos -4

 

 

Surp Giragos -1

 

Surp Giragos -3

 

Surp Giragos -2

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir